Paris Turları ve Paris Hakkında Herşey
Şimdi dünyanın en güzel şehri hangisidir diye sorsak büyük bir çoğunluktan Paris cevabını duyarız. Peki Paris’i milyonlarca insanın rüyası, rüyasını gerçekleştirenlerinse gözdesi yapan şey nedir?
Şehirde ki buram buram hissedilen tarih kokusudur belki de. Yapımı 200 yılı aşan, Victor Hugo’nun romanıyla ününe ün katan “Notre Dame Katedrali”yle, kazanılan zaferler adına dikilmiş, üzerinde bu zaferlerin kabartmaları bulunan “Zafer Takı”yla, Pablo Picasso ve Salvador Dali gibi birçok ressamın çalışmalar yaptığı ressamlar tepesi olarak bilinen “Montmartre”yle ve Mehmet Ali Kavalalı’nın Mısır’dan söktürüp gönderdiği “Concorde Meydanı”na yerleştirilmiş Doğu mimarisinin harika bir örneği “Luksor Dikilitaşı”yla Paris yüzyıllık tarihini ziyaretçileri için gözler önüne seriyor.
Şehirde sanata verilen önem de olabilir şehrin bu derece ilgi görmesinin altındaki neden. Sanat denilince akla gelen, bir uçtan bir uca 700 metreyi aşan uzunluğuyla dünyanın en büyük ikinci müzesi olan “Louvre” oluyor. Neredeyse tüm sanatçıların eserlerini bulmanın mümkün olduğu müzede tüm eserleri incelemek için günün tamamını harcamak gerekebiliyor. Görmeden asla ayrılmamanız gereken tablo ise tabi ki Leonardo da Vinci’nin “Mona Lisa”sı. Buram buram tarih ve kültür kokan müze girişine inşa edilen modern ve göz kamaştırıcı piramitlerle daha da sofistike bir hava kazanıyor.
Moda tutkunları için modanın kalbi de Paris’te atıyor. Dünyadaki en gösterişli markaların en görkemli mağazalarının yer aldığı “Champ Elysees” caddesi modayla ilgilenenlerin rüyalarını süslüyor. Sadece modern ve lüks vitrinlerine bakabilmek bile büyük bir şans. Birçok kişiye göre dünyanın en güzel caddesi olan Champ Elysees sadece modanın değil aynı zamanda ticaretin turizmin ve eğlencenin de merkezi.
Paris birçok insanın gözünde aşkın şehri. Sadece romantik sokaklarında yürürken bile hissedebileceğiniz aşk kokusunu, en çok da Seine Nehri üzerindeki “Pon des Arts” köprüsüne sevgilinizle isimlerinizin yazdığı anahtarlığı taktığınızda duyabiliyorsunuz. Herkesin ilgisini çeken ve herkesin bir anahtar takmadan dönmek istemediği köprünün kollarında anahtar için yer bulmaksa artık pek kolay değil maalesef.
Henüz kararınızı veremediyseniz cevabınız kesinlikle “Eiffel Kulesi”. Neredeyse tüm Paris’ten görülebilen devasa büyüklükteki etkileyici eser Paris’in simgesi olarak biliniyor. Gününüzü sadece demirden yapılmış bu kuleyi izleyip fotoğraflarını çekerek geçirebileceğiniz gibi önündeki çimlerde uzanarak da geçirmeyi tercih eden çok fazla kişi de oluyor. En önemli olay olan kuleye çıkabilmek içinse genellikle saatlerce beklemeniz gerekiyor. Sonunda tepeye çıkabildiğinizde ve belki de meşhur “Jules Verne Restaurant”ta yemeğinizi yediğinizdeyse bekleyerek geçirdiğiniz tüm o zamana değdiğini görüyorsunuz!
Sizce de artık Paris rüyanızı gerçekleştirmenin zamanı gelmedi mi?
Sizin için hazırladığımız turlar sırasında şehrin tüm güzelliklerine şahit olurken Paris hakkında neye aşık olmak istediğinize siz karar verin!
Tüm Paris turlarını listele >
Yorumlar
Yorum Ekle
Henüz yorum yapılmamış.
Yorum Yapabilmek İçin Lütfen Önce Giriş Yapın veya Üye Olun veya