Lizbon’a Bahar Geldi….

Oldukça eski ve zengin bir tarihe sahip olan Portekiz’e en az 4-5 gün ayırmanızı öneririz. Lizbon ve çevre şehirleri gezip tadına varmak için bu süre yeterli olacaktır.
 

Lizbon, içinden deniz geçen bir şehir olduğu için, İstanbul’a benzetilse de aslında İstanbul’a benzeyen tek özelliğinin bu olduğunu söylemeden geçemeyeceğiz.

“Yeni bir şehri keşfetmenin en güzel yolu sokaklarda kaybolmaktır” diyenlerdenseniz, Lizbon bunun için çok uygun ancak ana caddeler ve sokaklar birbiri ile dikine kesiştiği için kaybolmak hiçte kolay değildir.

Baixa ve Rossio bölgeleri şehrin en popüler merkezleridir,  buralara yakın bölgelerde konaklamanız çok avantajlı olacaktır. Bölgede çok güzel kafe ve restaurantlar, mağazalar, eğlence mekanları vardır.

Lizbon’da görülmesi gereken yerler,

-Lizbon denince çoğumuzun gözünün önüne gelen manzara Belem Kulesi’dir (Torre de Belem). Şehrin yaklaşık 5 km dışındaki Kule, 16 yüzyılda Portekizli kaşif Vasco de Gamma anısına yapılmıştır. Belem Kulesi ve çok yakınındaki Jeronimo Manastırı Unesco Dünya Mirası Listesindedir. Taş oyma işçiliğinin en güzel örneklerinden biri Belem Kulesi kesinlikle görülmeli.

-Belem Kulesi ve Jeronimo Manastırı gezildikten sonra 1837 yılından beri hizmet vermekte olan Belem Pastanesine mutlaka uğramalısınız. Kapıda göreceğiniz sıra dışı kuyruğa hazırlıklı olun.

-Belem Kulesinden sonra gezintinizi yaparken karşınıza çıkacak Kaşifler Anıtı ( Padrao dos Descombrimentos ) 15. ve 16. Yüzyıllarda denizci ve bilim adamlarının anısına 52 metre yüksekliğinde gemi şeklinde yapılmış bir anıttır.

-Vasco da Gama Kulesi, 145 metre yükseklikte, Tejo nehri kıyısındadır.

-Baixa bölgesinde yürüyüş yaparken tarihi Santa Justa Asansörüne rastlayacaksınız. Bu asansör Baixa ve Bairro Alto bölgesini birbirine bağlıyor. Dilerseniz kullanabilirsiniz ancak uzun sıralar olduğunu belirtmemizde fayda var. Göze alıp Bairro Alto bölgesine giderseniz orada muhteşem bir Lizbon manzarası ile karşılaşıp gözlerinize inanamayacaksınız. Ayrıca keyifle vakit geçirebileceğiniz hareketli bir bölge.

-Fado müziğinin doğduğu Alfama Bölgesine de canlı müzik yapan bir sürü mekan vardır.

-Milletler Parkı (Parque Des Naçoes) içinde yer alan Avrupa’nın en büyük ikinci akvaryumu Oceanário de Lisboa. Vaktiniz varsa mutlaka gitmenizi öneririz.

-Berardo Müzesi(Museu Coleção Berardo) Lizbon’a gitmişken mutlaka gezmeniz gereken, Picasso, Dali, Bacon gibi pek çok ünlü sanatçıya ait yapıtları bulabileceğiniz modern bir müzedir.

-Tile Müzesi (Museu Nacional do Azulejo) Merkezin biraz dışında yer alıyor ancak yüzyıllık çinilere merakınız var ise gitmenizi öneririz. Bu müze kendi alanında bir tektir. Ayrıca içinde çok keyifli bir kafe var.

-Portekiz halkı, hamur işi tatlılar konusunda sahiden çok hatta çok başarılı. Muhallebili tart’ı mutlaka denemelisiniz ve gözünüze güzel gözüken her şeyi….

Portekiz Turları  için Tıklayınız.   

@egzotiktatil